Yumurtalık kistleri

Yumurtalık kistleri; Kadınların jinekoloji kliniklerine başvurmalarının en sık nedenlerinden biri yumurtalık kistleridir. Yumurtalık kistleri küçük içi sıvı dolu yapılardır. Yumurtalık kistlerinin değişik tipleri vardır.

Fonksiyonel kistleri; yumurtlamadaki bozukluklara bağlı geçici olarak oluşan kistlerdir. Folikül kistleri en sık görülen fonksiyonel kistlerdir. Normal olarak gelişen ve içindeki yumurta olgunlaştığında çatlayarak yumurtayı salıveren foliküllerin çatlamayıp büyümeye devam etmeleri sonucunda oluşan kistlerdir. Bunlar genellikle tek taraflıdır. Bu kistler ağrıya neden olmaz ve genellikle kendi kendine kaybolur.

Korpus Luteum kistleri; korpus luteum folikül çatladıktan sonra oluşan normal yapıdır, bazen bu yapı yumurtlamadan sonra uzun süre kalır ve kendi içine kanar. Genelde ağrı yapmaz fakat bazen adet döneminin 20-26. günleri arasında rahatsızlığa neden olabilir.

Fonksiyonel kistler genellikle kendiliğinden kaybolur, kist eğer ağrıya neden oluyorsa, veya büyüyorsa cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir.
Dermoid kistler; En sık 20´li yaşlarda görülen kistler deri, diş ve saç gibi değişik dokular içerebilir, bu kistlerin cerrahi olarak çıkarılması gerekir.

Endometrioma; Rahmin iç tabakasını oluşturan endometrium adı verilen yapının yumurtalıklarda bulunduğunda oluşan kistlerdir. Kahverengi koyu bir sıvı ile dolu olduğu için bu kistlere çukulata kistleride denir. Endometriosis adı da verilen bu durumda odaklar cerrahi olarak temizlenir ve ilaç tedavisi uygulanır.

Polikistik over hastalığı; Şişman kadınlarda daha çok görülen bu hastalığa yumurtalık ve böbrek üstü bezlerinden erkeklik hormonlarının fazla salınması neden olur. Bu hastalarda yumurtalıklar büyür ve kistler oluşur, düzensiz kanamalar ve tüylenme görülebilir. Bu hastalık düzenli yumurtlamayı engelleyerek kısırlığa neden olur.

Hasta bekar ise veya çift bebek arzu etmiyorsa tedavide doğum kontrol hapları kullanılır. Kısırlık nedenide olan polikistik over hastalığında bebek arzusu varsa tedavide yumurtlamayı sağlamak için yumurtalıkları uyaran ilaçlar kullanılır.

Yumurtalık kistlerinin belirtileri
Bu kistler kasık ağrısına, düzensiz adetlere neden olabilir. Bu kistlerin tanısı genital muayene ve ultrasonografik inceleme ile konur.

Kist torsiyonu (kist dönmesi); Bazen kist veya yumurtalık döner, buna genellikle tüpde eşlik eder. Şiddetli ağrı, bulantı ve kusmanın görüldüğü bu durum apendisit ile karıştırılır. Tanı ve tedavisi laparoskopik (kansız ameliyat) ile yapılır.

Yumurtalık kistlerinin tedavisi
Çapı 5 cm´den küçük kistler genellikle 1-3 ay içinde kendiliğindan kaybolur. Bu kistlerin küçülmesini sağlamak amacı ile doğum kontrol hapları kullanılabilir. Kendiliğinden veya doğum kontrol hapları kullanıldığında kaybolmayan kistler cerrahi olarak çıkarılır. Menapozdan sonra oluşan kistler daha dikkatli değerlendirilmelidir.

Selim (iyi huylu) yumurtalık tümörleri;
Yumurtalık tümörlerinin % 80´i selimdir. Bulgular tümörün ne kadar zamandır var olduğuna ve büyüklüğüne göre hafif karın ağrısından, şiddetli karın ağrısı ve karın şişliğine kadar değişebilir.

Tümörün selim veya habis olduğunu ayırd etmede muayene ve ultrason yardımcı olur, fakat kesin tanı kitleden bir parçanın çıkarılarak mikroskopik olarak incelenmesi ile konur. Çapı 5 cm´den küçük olan , diğer organlarla bağlantısı olmayan ve içi sıvı dolu olan tümörler genellikle iyi huylu tümörlerdir.

Eğer ağrı yoksa bu tümörler bir süre izlenebilir. Çapı 5 cmden büyük, diğer organlara yapışık ve solid (katı) yapıda ki tümörlerin ise hiç bir bulgu vermese dahi cerrahi olarak çıkarılması gerekir.

Yumurtalık kanserleri
50 ile 75 yaşları arasında ki kadınlarda sık görülür.

Risk faktörleri

- Hiç çocuk doğurmamış olmak
- Geç yaşta anne olmak
- Menapoza geç girmek (55 yaşından sonra)
- Ailede yumurtalık kanseri olması
- Ailede barsak, meme, akciğer, rahim kanseri olması
- Beyaz ırkdan olmakdır.

Belirtiler ve Tanı;
Genellikle erken dönemde hiç bir belirti vermeyen bu tümörler geç dönemde karında ağrı, şişkinliğe neden olur. Menapozdan sonra risk altındaki kadınların düzenli olarak vajinal ultrasonografik incelemelerinin yapılması ve CA-125 adı verilen tümör belirteçinin kandaki düzeyinin belirlenmesi yararlıdır.

CA-125´in kandaki düzeyi yumurtalık kanserinde yükselir, bunun dışında endometriosis, myomlar, enfeksiyonlar, hamilelikde bu tümör belirteçinin düzeyinin yükselmesine yol açar.

Cerrahi ile tümör ve yayıldığı çevre dokular çıkarılarak ve kemoterapi (ilaç tedavisi) ile bu kanserler tedavi edilir.
Bugün 3 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
Bu site satılıktır Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol