Maniler 4
İstanbul’dan gelirken Aldım pilili etek Konuşmaya yüzün yok Manilere dikkat et Geline bak geline Kına yakmış eline Ne mutlu bu geline Gidiyor sevdiğine Motor geliyor motor Ekinlik arasından Ben yârimi tanırım Saçının dalgasından Dere boyunda gezer Buldun mu benden güzel Ben buldum senden güzel Resmi cebimde gezer Elimde zilli maşa Vururum taştan taşa Ben yârimle toka ettim Dedi bana çok yaşa Bahçelerde börülce Oynar gelin görümce Oynasınlar bakalım Bir araya gelince Yeşil ipek bükerim Yâre gömlek dik erim Sen orada ben burada Hasretini çekerim Elmayı atan bilir Şeftali satan bilir Kızların kıymetini Yalınız yatan bilir Karanfil ektim gül bitti Dalında bülbül öttü Ötme bülbülüm ötme Yârim gurbete gitti Tülbendimin bir yanı Turuncudur turuncu Ne yapayım be yârim Askerlik vatan borcu |
Avlunun dibi sarmaşık Yar oldum sana âşık Yar aklıma geldikçe Elimden düşer kaşık Gitme dedim de gittin Uzak uzak yerlere Kar mı yağdı be yârim Güvendiğin yerlere Su üstünde sarayım Dur şu yâre sorayım Yârimden gelen mektubu Tülbendime sarayım Atma bana taş ile Gözüm dolu yaş ile Ben nereye gideyim Bu sevdalı baş ile Kırklara giden olsa Yârimi gören olsa Kırklar seni yıkarım Yârim ziyan olursa Elma attım nar geldi Dar sokaktan yar geldi İlişmeyin yârime İki ayda bir geldi Şapkayı soldurmuş Giye giye Yârim sararmış solmuş Alacam diye diye Ah fındığım fındığım Dallarına konduğum Vermedi seni bana Sakalını yonduğum Almışız kızınızı Fındık çubuğu gibi Bir daha verin bize Eğleyin gönlümüzi Ayran yapar yayıklar Kızlar fındık ayıklar Harmanın kenarında Titrer ince bıyıklar |
Eğdim fındık dalını Gel deşure deşure Ölmeden koydun beni Menşure teneşure Ey fındığım fındığım Dallarına konduğum Ben sevdim de el aldı Odur benim yandığım Fındık bahçelerinde Miras oynarım miras O kırmızı yanaktan Eğil öpeyim biraz Fındığa kaga derim Darılma şaka derim Sen beni bastırırsan Ben sana aga derim Fındık toplayan gelin Fındık dalda kalmasın Gel biraz konuşalım Aklım sende kalmasın Fındık dalında direk Vay sana yanmış yürek Sen nelere dayandın Buna da dayan yürek Fındık dalında testi Kemer belimi kesti Yine geldi aklıma Askerdeki yan fesli Fındık fıstık olur mu? Ateş yastık olur mu? Sen orada ben burada Böyle dostluk olur mu? Fındık içi işlerim Al yanaktan dişlerim Eğer benim olursan Saçların gümüşlerim Fındık kırdım iç ettim Yaylalara göç ettim Yârim senin yüzünden Ben bu canı hiç ettim |
Fındık yaprağı yeşil Döşür Eminem döşür Bu akşam geleceğim Şekerli kahve pişir Fındığı harman ettim Derdimi ferman ettim Hiç üzülme Fadimem Efkârım derman ettim Fındık dalda sararmış Yaprakları kararmış Yârim beni kaybetmiş Bahçelerde ararmış Fındık yeşil çotanak Dalında salkım saçak Yeşil giysi içinde Kahverengi yavrucak Fındık dalda bir sıra Yârim gitti Mısır'a Koyun olsam yayılsam Yârimin peşi sıra Fındık budaklanır mı Dalları saklanır mı Anasının yayında Hiç kız kucaklanır mı? |
Harmandan yığın yığın Güneş dostu fındığın Çalışır çoluk çocuk Sesi ninni tırmığın İyi bu sene püsler Bahçeyi emek süsler Fındığa on ay kaldı Yine gülecek yüzler Kemençemin telleri İbrişimdir ibrişim Dişledim yanağını Kırıldı fındık dişim Toplasın onu kızlar Peşi sıra uşaklar Sayesinde fındığın Düğün dernek yaparlar Para etti fındıklar Tükendi bütün borçlar Şimdi düğün vaktidir Doldu ceviz sandıklar |
Yüklensin arabalar Seksen okka çuvallar Fındık hazır olunca Şenlensin çarşı pazar Gün batarken harmanda Çuvallar var her yanda Emmi sarmış tütünü Yorulmuştur her hâlda Görele, Tirebolu Giresun'da konduğum Bulancak, Ordu bilir Kıymetini funduğun Fındığın çalısını Kırarlar yarısını Küçükken evlenenin Alırlar karısını Güneşten insan bezer Fındık içinde gezer Yaz günü akşamından Hafif bir meltem eser |